Dünya büyük bir iktisadî, siyasî ve teknolojik bir krizle karşı karşıya. Aslıda karşı karşı olmanın çok ötesine geçti ve çıkmaza doğru sürükleniyor.
Bu savaşın en önemli tarafı Amerika Birleşik Devleti ile Çin gibi gözükse de geçtiğimiz yıllarda ABD-AB arasında baş göstermişti. Deutsche Bank,Wolsvagen gibi Avrupalı gibi şirketlere kesilen on milyarlarca dolarlık cezaları, Amerikalı Apple, Google’la AB tarafından kesilenler izlemişti.
Şimdi sıra bir yandan ABD’nin Araplara daha fazla silah satmaya ve ellerindeki paraları hortumlamaya yönelik olarak İran’ı sıkıştırma, diğer yandan da Akdeniz’deki petrol çatışması ve Türkiye ile yürütülen F35 ve S400 gerilimi.
Çin ile ABD arasındaki teknoloji savaşı ise Çinli Zte ile başlamıştı. Bu kapışma, ABD’nin teknoloji devi Apple’ın içini kemiren Çinli Huawei üzerinden ile yeni bir boyut kazandı. Trump’ın geri vitese taktığı günlerde gerilime Google, WhatsApp ve Instagram’ın da dâhil oldu.
Herşey bir yana, bu savaşın tam merkezinde Türkiye ve çevresi var.
Türkiye’nin Akdeniz’deki varlığını sınırlamak ya da kontrol altında tutarak bölgedeki enerjiye çökmek isteyen Batı’nın Türkiye ile savaşmaya gücü yetse de cesareti yetmez!
Türkiye’ye saldırmak, Suriye, Irak, Libya, Afganistan ve Yemen gibi ülkelere saldırmaya benzermez. Türkiye’ye saldırmak dünya savaşı çıkartır ki, bunun kaybedeni Batı olur. Elbette tedbirsiz olmayı gerektirmez ama bu yüzden Yunanistan’a, Kıbrıs’a yapılan yığınakların da bir ehemmiyeti yok.
Biz de bu sayımızda hem teknoloji savaşının yeni cephesini ele aldık. Hem de İbn-i Sîna merhumun El Kânun fi’Tıbb adlı benzersiz şaheseri ile İbn-i Sîna’yı ve el-Kânun’un şârihî Tokmadî Mustafa Efendi’yi, Prof Dr Mustafa Koç ile konuştuk.
Ayrıca geçtiğimiz haftaki Kudüs-ü Şerif özel sayımıza gösterdiğiniz ilgi için müteşekkiriz. Bu vesileyle çağrımızı yenilemek istiyoruz ki, lütfen Allah’ın vaadi, Hz Muhammed (s.a.v.)’in emaneti olan Kudüs’ü sahipsiz bırakmayalım. Hem kendimiz gidelim, hem de teşvik edelim ki, Mescid-i Aksâ ve Müslümanlar boynu bükük kalmasın!
Vesselam!