Deprecated: strlen(): Passing null to parameter #1 ($string) of type string is deprecated in /home/sanalmuh/kemalozer.com/sayfalar/meta.ftm.php on line 34
Bu ne yahu yeter artık, canları cehenneme! | Kemâl Özer
22 Ekim 2025 Çarşamba

Sosyal Medya

Son Eklenenler

Bu ne yahu yeter artık, canları cehenneme!


Deprecated: strlen(): Passing null to parameter #1 ($string) of type string is deprecated in /home/sanalmuh/kemalozer.com/sayfalar/haberDetay.ftm.php on line 9
16 Temmuz 2018 23:00

FETÖ, Kuytul derken, sapıklığı ile şöhret bulmuş olan Adnan Oktar'a geldi sıra.

Önce şu sualleri sorarak başlayalım bahse…

Adnan Oktar isimli kişinin adı gerçekten Adnan mı?

Adnan'ın, Birgün gazetesinin yazarı sınıf arkadaşı, adının Adnan olduğundan emin ama sınıf arkadaşının soyadını bilmiyormuş.

Zira yoklama yapılırken hoca soyadını değil, sadece adını söylemiş bir yıl boyunca.

Demek ki, soy ismi Oktar değil. 1999'daki davasında gerçek soy isminin farklı olduğunu yazıyordu Wikipedia, nedense onu da kaldırdı.

Peki, bu kişinin gerçek adı ve soyadı ne?

Babası ve annesi kim?

Yahudi, mevta dişçi Sami (Samuel) Gunzberg neyi olur?

Anasının Gunzberg'in kız kardeşi olduğu doğru mu?

Yahudi Habib Gerez ile Sami Gunzberg evlilik yoluyla akraba oldular mı?

Geçmişte “Adnan Oktar benim oğlum değil” açıklaması yapmış olan Gerez, vukuatlı nüfus kaydını yayınlayabilir mi?

Gülen Şeytanlar Tarihi” kitabını yazarken, Gülen'in vukuatlı nüfus kaydını almak için çalmadık kapı bırakmamıştık, ama sonunda almayı başarıp yayınladık. Lakin anne ve babasının kaydını almaya gelince bütün kapılar yüzüme kapanmıştı.

Yani sanki sıradan bir vatandaşın kaydını istiyormuşuz gibi, bürokrasi, bir gazeteciye karşı terörist başını koruyordu. Aynı şekilde Adnan Oktar'ın kaydını da almaya kalksak aylarca uğraşmamız boşa gidecek.

Oysa devletin kendisi bunu yayınlayabilir, savcı alıp soruşturma dosyasına koyabilir.

O zaman görelim annesi, babası, dedeleri, nineler kimmiş?

Yaparlar mı? Yapmazlar… Keşke yapıp da bizi mahcup etseler!

Herkesin bunların nesebini bilmeye hakkı var. Zira nesebi temiz biri bu tür rezillikleri kolay kolay yapamaz!

SANATÇILIK VE SAPKINLIK

Son günlerde Mustafa Ceceli adlı kişi üzerinden bir mesele tartışılıyor.

Tartışmanın konusu, kitapları bilabedel dağıtılan Ahmet Hulusi adlı muamma kişinin müridi olduğu ileri sürülen Ceceli ve eski ailesi ile ilgili görüntüler.

Görüntülerde ne halt ettikleri bizi ilgilendirmiyor.

Bizi ilgilendiren, bir çocuğun da olduğu ortamda iki kadının gayri ahlakî ilişkileri, bunların kaydı ve yayını.

Aslında kaydı, yayını da ilgimizi çekmiyor.

Bu hadise de önemli olan kendilerine sanatçı diyen tayfanın, iki kadının sapkın ilişkilerini savunmaları.

Mahremlerinde ne halt ettikleri de bizi ilgilendirmiyor.

Ancak ahlaksızlık ve rezilliğin alenileştirilmesi ve savunulması düpedüz zübbeliktir.

Ezici çoğunluğu Müslüman, kayda değer kısmı da Mü'min olan bir toplumda bunların ulu orta, hem de insana yakışmayacak iğrençliklerle afişe edilmesi ve desteklenmesi mutlak devlet müdahalesini gerektirir.

Şimdi birileri “devlet ahlak bekçisi mi” diyebilir.

Evet, devlet ahlak bekçisidir.

İster çocuğa, isterse de erişkine yapılan tecavüzler nasıl suç ise, bunları teşvik edici yayın, yorum ve faaliyetler de suç olmak zorunda!

Tabi ki nesli ve memleketi koruyacaksak!

Ayrıca bu kitapları bedava dağıtılan, başkasının karısını koltuğunun altına alıp resim çektiren sözde hoca adlı rezilin faaliyetleri de daha büyük facialara neden olmadan zapt-u rapt altına alınmalı.

Devletin delil toplamak için zamana ihtiyacı olabilir. Ama millet, nesiller ve ailelerin bunu beklemeye vakti yok.

İslam'ı tahrife, Müslümanların inançları üzerinden rant elde etmeye çalışan ve bu amaçla gençleri, kadınları, kızları, dini, diyaneti kullanan, dış yapılarla ilişkili sapkın ne kadar yapı varsa bir bir temizlenmeli…

Sanatçı kılığına bürünerek değerlerimizi alay için ne kadar ahlaksız, edepsiz, iğrenç zübbe varsa bunlar da disipline edilmeli

Bu da bazı yerli ve yabancı soytarıların vereceği tepkiye rağmen yapılmalı.

Her zaman tekrarladığımız gibi, medya da bu tür aşağılıkları haber yapıp, iğrenç faaliyetlerin reklâmını yapmamalı

Muhafazakâr medya olarak nitelenen kanallar ise ekrana çıkardıkları kişilerle ilgili bir araştırma yapma lütfunda bulunmalı…

Ekrana çıkarıp çıkarıp, sonra da aleyhinde haber yaparak günahlarını örtemezler.

Yeter artık!

Yorum Yap
Diğer İçerikler